Bu muhteşem ötesi başyapıta yazacak cümle bulamıyoruz. Size kısaca özetini geçtikten sonra filmin hikayesi ve ayrıntıları hakkında yönetmenin kendi ağzından alıntılar sunacağız. (intersinema.com sitesinden)
Wladyslaw Szpilman, 2. Dünya Savaşı patlak verip, Hitler Almanya’sı Varşova’ya saldırdığı sıralarda 27 yaşında çok büyük bir piyanist yetenektir. Luftwaffe’deki çalıştığı radyo istasyonu bombalandığında canlı olarak piyanosundan Chopin’in C minor Nocturne’nü çalıyordu. Şehre bombalar yağmasına rağmen o çaldığı parçadan vazgeçmek ve dinleyicilerini hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Bombardıman artıp da binaya isabet almaya başlayınca canını kurtarmaya çalışır. Sonunda Almanların eline düşer Yahudi bir esir olarak. Varşova toplama yerlerine sürülmüştür o ve bütün ailesi. Artık yaptığı iş, son sınıf barlarda gelene gidene hizmet etmektir. Bu bara gelen işbirlikçilerden birisi, onu ve aileisini tam toplama kamplarına sürülmek üzereyken trenden kurtarır. Artık Szpilman yalnız kalmıştır ve başının çaresine bakmak zorundadır. İnanılmaz zorluklar ve badirelerden geçer ama yine de yaşama tutunmaya çalışır. Ölmek onun için belki de en büyük rahatlık olacaktır ama bunu yapmaz. İşgal sona erdiği zaman saklandığı yerden çıkacak ve eski kabuslarıyla yaşayan tanındık ve ünlü biri olacaktır.
Yeni Filmlerden Anında Haberdar olmak için Facebook Sayfamıza katılın!